Göz anatomisi

Gözün retina tabakasında 130 milyon kadar reseptör bulunur. Buradan başlayan n. opticus uyarıları beyine taşır.

Göz iki bölümden oluşur:

  • Göz küresi (bulbus oculi)
  • Gözün yardımcı organları



Göz Küresi

Dıştan içe doğru üç tabakadan oluşur,bunlar:

  1. Dış tabaka (fibröz tabaka – tunica fibroza)
    • gözün dış korumasını sağlar. Bu tabaka, kornea ve skleradan oluşur.
    • Kornea, gözün ön kısmındaki saydam tabakadır. Işığın göz içine girmesini sağlar.
    • Sklera, gözün arka kısmındaki beyaz tabakadır. Göz küresini destekler ve korur.
  2. Orta tabaka (damar tabaka – tunica vasculosa)
    • gözün beslenmesini ve kanlanmasını sağlayan tabakadır. Bu tabaka, iris, silier cisim ve koroidden oluşur.
    • Iris, göz bebeğini çevreleyen renkli tabakadır. Göz bebeğinin boyutunu kontrol ederek gelen ışığın miktarını ayarlar.
    • Silier cisim, irisin arkasında bulunan yapıdır. Lensi yerinde tutar ve göz içi sıvısını üretir.
    • Koroid, irisin arkasında bulunan ve gözün arka kısmını kaplayan tabakadır. Göz içi sıvısını besler ve oksijenlendirir.
  3. İç tabaka (duyusal tabaka - tunica interna)


Dış tabaka (fibröz tabaka – tunica fibroza)

1-kornea
Kornea, gözün ön kısmını kaplayan saydam tabakadır. Işığın göz içine girmesini sağlar ve görüntü oluşumuna yardımcı olur. Kornea, yaklaşık 5 milimetre çapında ve 0,5 milimetre kalınlığındadır.

Kornea, beş katmandan oluşur:
  1. Epitel tabakası, korneanın en dıştaki tabakasıdır. Işığın kornea içine girmesini engelleyen hücrelerden oluşur.
  2. Bowman tabakası, korneanın ortadaki tabakasıdır. Düz ve ince kollajen liflerinden oluşur.
  3. Stroma tabakası, korneanın en kalın tabakasıdır. Düzensiz şekilde dizilmiş kollajen liflerinden oluşur.
  4. Descemet tabakası, korneanın en içteki tabakasıdır. Düz ve ince kollajen liflerinden oluşur.
  5. Endotel tabakası, korneanın en içteki tabakasıdır. Korneanın düz ve saydam kalmasını sağlayan hücrelerden oluşur.
Korneanın şeffaflığı, aşağıdaki faktörlere bağlıdır:
  • Kollajen liflerinin düzenli ve düzgün dizilişi
  • Endotel hücrelerinin düz ve saydam yapısı
Kornea, gözün en hassas ve korunması gereken bölümüdür. Korneadaki herhangi bir hasar, görme kaybına neden olabilir.

2-sklera

Sklera, gözün arka kısmını kaplayan beyaz tabakadır. Göz küresini destekler ve korur. Sklera, yaklaşık 1 milimetre kalınlığındadır.

Sklera, üç katmandan oluşur:
  1. Episklera tabakası, skleranın en dıştaki tabakasıdır. İnce ve gevşek bir bağ dokusu tabakası olup, gözyaşı bezlerinin ürettiği gözyaşlarının korneaya ulaşmasını sağlar.
  2. Stroma tabakası, skleranın en kalın tabakasıdır. Düzensiz şekilde dizilmiş kollajen liflerinden oluşur.
  3. Lamina fusca tabakası, skleranın en içteki tabakasıdır. Pigmentli bir bağ dokusu tabakası olup, gözün arka kısmını korur.
Sklera, gözün dış korumasını sağlar ve göz küresinin şeklini korur. Skleradaki herhangi bir hasar, gözün şeklinin bozulmasına ve görme kaybına neden olabilir.

Kornea ve sklera, gözün önemli yapılarıdır. Bu yapılar, gözün korunmasını, ışığı odaklamasını ve görüntü oluşumunu sağlar.


Orta tabaka (damar tabaka – tunica vasculosa)

1-iris (önde)

Iris, gözün ön kısmında bulunan ve göz bebeğini çevreleyen renkli tabakadır. Göz bebeğinin boyutunu kontrol ederek gelen ışığın miktarını ayarlar.

Iris, üç katmandan oluşur:
  1. Epitel tabakası, irisin en dıştaki tabakasıdır. Pigmentli hücrelerden oluşur.
  2. Stroma tabakası, irisin ortadaki tabakasıdır. Düzensiz şekilde dizilmiş kollajen liflerinden oluşur.
  3. Muskularis dilatans tabakası, irisin en içteki tabakasıdır. Göz bebeğini genişleten kaslardan oluşur.
Irisin görevi, gelen ışığın miktarını ayarlamaktır. Bunu, göz bebeğinin boyutunu kontrol ederek yapar. Göz bebeği, irisin ortasında bulunan ve ışığın göz içine girmesini sağlayan açıklıktır.

Işık miktarı az olduğunda, irisin kasları kasılır ve göz bebeği küçülür. Bu sayede, daha fazla ışığın göz içine girmesini sağlar. Işık miktarı fazla olduğunda ise, irisin kasları gevşer ve göz bebeği genişler. Bu sayede, daha az ışığın göz içine girmesini sağlar.

Irisin rengi, genetik faktörlere bağlıdır. İnsanların çoğunda kahverengi, mavi, yeşil veya ela iris vardır. Irisin rengi, melanin pigmentinin miktarına bağlıdır. Melanin pigmenti ne kadar fazlaysa, iris o kadar koyu renklidir.

Iris, gözün önemli bir yapısıdır. Göz bebeğinin boyutunu kontrol ederek gelen ışığın miktarını ayarlar ve bu sayede görmeyi mümkün kılar.

Irisin görevlerini şu şekilde özetleyebiliriz:
  1. Göz bebeğinin boyutunu kontrol eder.
  2. Gelen ışığın miktarını ayarlar.
  3. Göz rengini belirler.
Irisin herhangi bir hasarı, görme kaybına neden olabilir.

2-korpus siliare (ortada)
Korpus siliare, gözün orta tabakasında bulunan ve lensi yerinde tutan yapıdır. Aynı zamanda göz içi sıvısını üretir.


3-koroidea (en arkada)

Koroideanın görevi, göz içi sıvısını üretmek ve retinayı beslemektir.
Göz içi sıvısı, gözün içinde bulunan ve göz bebeğini açık tutan bir sıvıdır. Göz içi sıvısı, koroid tarafından üretilir ve silier cisim tarafından emilir. Göz içi sıvısının üretimi ve emilimi arasındaki denge, göz içi basıncının düzenlenmesini sağlar.

      ·    

İç tabaka – duyusal tabaka - tunica interna

Göz küresinin en iç tabakasıdır. Retina olarak da bilinir.

Retinada bulunan reseptör tipleri

1.    Çubuk hücresi (rodlar) : Cismin şeklini görmemizi sağlar. Rodopsin pigmenti içerir. Rodopsin eksikliği gece körlüğüne yol açmaktadır. Rodopsin, opsin ve 11-cis retinal adında ikş alt birimden oluşur. Rodopsinler ışık ile temas kurduklarında yapısı bozulur. Işık altında 11-cis retinal all-trans retinale dönüşmektedir. Sayıca fazladır.

2.    Koni hücresi (konlar) : Cismin rengini görmemizi sağlar. Fotopsin pigmenti içerir. Retinada 3 farklı koni hücresi vardır, bunun nedeni konlarda üç farklı opsin olmasıdır. Bu koni hücreleri kırmızı, yeşil ve mavi ışığı algılayabilirler.

 

 

Işığı kıran yollar 

  • Cornea
  • humor aqueus
  • corpus vitreum

 

Lens: ışığı kıran mercektir. Akomodasyonda rol oynar. Akomodasyon  ,yakındaki cisimlerin net görülebilmesi için lensin kırıcılığının artmasına denir.



Gözün yardımcı organları 

  • Kaş (Supercilium) 
  • Göz kapakları (Palpebrae)
  • Konjunktiva (müköz bir mebran)
  • Gözyaşı bezleri

 

Kaşlar

Kaşlar, gözleri koruma, terin göze girmesini engelleme, yüz ifadesini iletişimde kullanma ve gözlerinizi güneş ışığından ve parlak ışıklardan koruma gibi birkaç önemli görevi yerine getirir. İşte kaşların başlıca görevleri:

  • Gözleri Koruma: Kaşlar, gözleri doğrudan dış etkenlerden korur. Örneğin, yağmur damlaları, ter damlaları veya yabancı cisimler gözünüzün içine düşerse, kaşlar bu etkenlerin göz yüzeyine ulaşmasını engelleyebilir.
  • Teri Yönlendirme: Kaşlar, terin yüzünüzden gözlerin içine doğru akmasını önleyerek görüşünüzü korur. Bu özellik, özellikle fiziksel aktivite sırasında veya sıcak havalarda terlemenin etkilerini azaltmaya yardımcı olur.
  • Yüz İfadesi: Kaşlar, yüz ifadesini belirlemede önemli bir rol oynar. İfadeye anlam katarlar ve duygusal durumlarınızı diğer insanlara iletmekte yardımcı olurlar. Örneğin, kaşları çatmak kızgınlık veya şaşkınlık ifadesini yaratabilir, kaşları kaldırmak ise şaşkınlık veya hayret ifadesini yansıtabilir.
  • Güneş Işığını Filtreleme: Kaşlar, doğrudan güneş ışığını gözlerinize düşmesini engeller. Bu, gözlerinizi korumak ve aşırı parlak ışıklardan kaynaklanan rahatsızlığı azaltmak için önemlidir.

Bu görevler, kaşların evrimsel olarak gelişmiş ve insanların hayatta kalma ve iletişim becerilerini artırmaya yönelik adaptasyonlarına dayanır.


Göz kapakları

Göz kapakları, gözleri çeşitli dış etkenlerden korumak ve göz yüzeyini nemli tutmak gibi önemli görevlere sahiptir. İşte göz kapaklarının başlıca görevleri:

  • Gözleri Koruma: Göz kapakları, gözleri çevredeki çeşitli tehlikelerden korur. Toz, kir, yabancı cisimler, rüzgar ve diğer potansiyel zararlı etkenlerden gözleri izole ederek, göz sağlığını korurlar. Ayrıca, ani darbeler veya travmalara karşı da bir koruma sağlarlar.
  • Nemlendirme: Göz kapakları, göz yüzeyini nemli tutmak ve gözün kurumasını önlemek için önemlidir. Göz yüzeyindeki nem, görme işlevi ve genel göz sağlığı için kritiktir. Göz kapakları, göz yüzeyine özel bir yağ salgılayarak gözyaşlarının buharlaşmasını önler ve gözlerin nemli kalmasına yardımcı olur.
  • Göz Yaşını Dağıtma: Göz kapakları, gözyaşlarını göz yüzeyine dağıtarak gözün düzgün bir şekilde nemlenmesine yardımcı olur. Bu, görme konforunu artırmak ve gözlerin kurumasını önlemek için önemlidir.
  • Gözleri Kapatma ve Dinlendirme: Göz kapakları, gözleri kapatarak ve dinlenme sırasında gözleri korur. Uyku sırasında göz kapakları gözleri kapatır ve gözleri çevresel uyarıcılardan izole eder. Bu, gözlerin dinlenmesine ve yeniden enerji toplamasına yardımcı olur.

Göz kapakları, göz sağlığını korumak ve görsel konforu sağlamak için vazgeçilmez bir role sahiptir. Aynı zamanda, evrimsel bir perspektiften bakıldığında, göz kapaklarının gözleri çeşitli dış etkenlere karşı koruma amacını taşıdığı düşünülmektedir.


Konjunktiva

Konjunktiva, gözün beyaz kısmını (sklera) ve göz kapağının iç yüzeyini kaplayan ince bir zar tabakasıdır. Göz sağlığında önemli bir rol oynayan konjunktivanın başlıca görevleri şunlardır:

  • Göz Yüzeyini Koruma: Konjunktiva, göz yüzeyini dış etkenlere karşı korur. Toz, kir, mikroplar ve diğer potansiyel zararlı maddelerin gözün yüzeyine girmesini önleyerek göz sağlığını korur.
  • Gözü Nemli Tutmak: Konjunktiva, göz yüzeyini nemli tutar ve gözde bulunan salgı bezlerine yardımcı olur. Gözyaşı üretimini destekleyerek gözleri nemli ve rahat tutar. Nemli bir göz yüzeyi, görme konforu için önemlidir.
  • Göz Kapakları ile Bağlantı: Konjunktiva, göz kapaklarına yapışık bir tabaka oluşturur. Bu bağlantı, göz kapaklarının göz yüzeyini örtmesini ve gözü dış etkenlerden korumasını sağlar.
  • Göz Yüzeyinde Kayganlık Sağlama: Konjunktiva, göz yüzeyinde kaygan bir tabaka oluşturarak göz kapaklarının kolayca hareket etmesine ve göz küresinin düzgün bir şekilde kapanmasına yardımcı olur. Bu, göz kapaklarının göz yüzeyinde sürtünmeyi azaltır.
  • Bağışıklık Sistemi Katkısı: Konjunktiva, göz yüzeyinde bağışıklık sistemi hücreleri içerir. Bu hücreler, mikroplar ve diğer potansiyel patojenlere karşı koruma sağlamak için görev yapar.

Bu görevler, konjunktivanın göz sağlığının korunmasında ve gözlerin düzgün çalışmasında oynadığı önemli rollerdir. Konjunktivit gibi bazı göz hastalıkları, konjunktivanın iltihaplanması sonucu ortaya çıkabilir.



Gözyaşı sistemi

Gözyaşı sistemi, gözlerin nemli kalmasını sağlayan, göz yüzeyini temizleyen ve koruyan bir sistemdir. Bu sistem, gözyaşı bezleri, gözyaşı kanalları ve burna bağlanan gözyaşı drenaj sistemi gibi bileşenleri içerir. Gözyaşı, su, tuzlar, proteinler ve antikorlar gibi maddeleri içerir ve bir dizi önemli görevi yerine getirir.

Gözyaşı sistemi şu bileşenleri içerir:

  • Gözyaşı Bezleri (Lakrimal Bezler - gl. lacrimalis): Gözyaşı sisteminin ana üreticisi olan gözyaşı bezleri, göz yüzeyini nemlendiren ve temizleyen gözyaşısını üretir. İki ana gözyaşı bezi vardır: büyük lakrimal bezler, gözün dış üst köşesinde bulunur ve göz kapağının iç yüzeyini kaplar; küçük lakrimal bezler ise göz kapağının üst dış köşesinde bulunur.
  • Gözyaşı Kanalları (Lakrimal Kanallar - ductuli excretori): Gözyaşı, göz yüzeyinden başlayarak gözyaşı kanalları aracılığıyla burun boşluğuna doğru yönlendirilir. Gözyaşı kanalları, üst ve alt gözyaşı noktaları adı verilen iki küçük delikle başlar ve burun boşluğuna açılan bir kanal sistemi oluşturur.
  • Gözyaşı Kesesi (Lakrimal Kesesi): Gözyaşı kanallarının birleşim noktasında bulunan gözyaşı kesesi, gözyaşıyı toplar ve burun boşluğuna yönlendirmek üzere gönderir.
  • Gözyaşı Drenaj Sistemi: Gözyaşı, gözyaşı bezinden üretilir, gözyaşı kanalları boyunca gözyaşı kesesine akar ve oradan da burun boşluğuna drenaj yapar. Bu sistem, gözde biriken gözyaşının doğal olarak boşalmasını sağlar.

Gözyaşı, gözlerin nemli kalmasını, göz yüzeyini temizlemesini ve koruyucu bir bariyer oluşturmasını sağlar. Gözdeki yabancı cisimleri temizler, bakteri ve virüsleri uzaklaştırır, optik yüzeyi düzgün tutar ve görme konforunu artırır. Aynı zamanda, duygusal durumlar, rüzgar, ışık ve diğer çevresel etkenlere tepki olarak da salgılanabilir. Gözyaşı sistemi, göz sağlığının sürdürülmesinde kritik bir rol oynar.


Göz yaşında neler bulunur

  1. Lizozim: Gözyaşında bulunan bir enzim olan lizozim, bakteri hücre duvarlarını parçalayarak bakterilere karşı etkili bir savunma mekanizması oluşturur.
  2. İmmünoglobulin A (IgA): IgA, gözyaşıda bulunan bir antikordur. Bu immünoglobulin, mikropların ve virüslerin göz yüzeyine yapışmasını engelleyerek bağışıklık sistemi tepkilerini destekler.
  3. Laktoferrin: Gözyaşında yer alan bir diğer proteindir. Laktoferrin, bakterilere karşı etkili olan bir antimikrobiyal özelliğe sahiptir.
  4. Gözyaşı Salgı Bezleri: Gözyaşı bezleri, immünoglobulinler ve diğer bağışıklık elemanlarını içeren gözyaşısını üretir.

Gözyaşı, sadece sudan ibaret değildir; aynı zamanda antibakteriyel, antiviral, antifungal özelliklere sahip proteinler ve diğer bağışıklık elemanlarını içerir. Bu elemanlar, gözleri mikroorganizmalara ve diğer potansiyel zararlı maddelere karşı korumak için görev yapar.

Bu bağışıklık elemanları, göz yüzeyini koruyarak enfeksiyonlara karşı bir bariyer oluşturur. Gözlerle temas eden potansiyel zararlı maddelerle savaşarak, gözyaşı, göz sağlığını korumada önemli bir rol oynar. Ayrıca, gözyaşı aynı zamanda gözün nemli kalmasına, görüş konforuna ve genel göz sağlığına katkıda bulunur.




Gözle ilgili kavramalar

Amblyopia (ambliyopi)

  • Görme yeteneğinin azaldığı veya kaybolduğu bir göz hastalığıdır. Bu durum, genellikle erken çocukluk döneminde ortaya çıkar ve tek göz veya her iki gözde de görülebilir. Amblyopi, göz tembelliği olarak da bilinir.

Arpacık (hordedum,itdirseği)

  • Göz kapağındaki yağ bezlerinin iltihaplanmasıdır. Arpacık, genellikle kırmızı, ağrılı ve şiş olarak görülür.

Astigmatizm (astigmatizm)

  • Gözün korneasının veya lensinin şeklinin bozulmasıdır. Bu durum, ışığın retinaya düzgün şekilde odaklanmasını engeller ve bulanık görmeye neden olur.

Blepharitis (blefarit)

  • Göz kapağının iltihaplanmasıdır. Blefarit, genellikle kızarıklık, kaşıntı ve kuruluk ile görülür.

Blepharon (blefaron)

  • Göz kapağı.

Blepharoplasty (blefaroplasti)

  • Göz kapağının şeklini değiştirmek için yapılan bir cerrahi işlemdir. Blefaroplasti, genellikle göz kapağındaki fazla cilt, yağ veya kas dokusunu çıkarmak için yapılır.

Blepharoptosis (blefaroptoz)

  • Göz kapağının aşağı sarkmasıdır. Blefaroptoz, genellikle yaşlanma, travma veya bazı göz hastalıkları nedeniyle ortaya çıkar.

Bulbus Oculi (bulbus okuli)

  • Göz küresi.

Cataract (katarakt)

  • Göz merceğinin saydamlığını kaybetmesidir. Katarakt, genellikle yaşlanma nedeniyle ortaya çıkar, ancak travma, bazı ilaçlar veya bazı hastalıklar da katarakta neden olabilir. Katarakt, görmeyi bulanıklaştırabilir ve görme kaybına neden olabilir.

Chalazion (şalazyon)

  • Göz kapağındaki yağ bezlerinin tıkanması ve iltihaplanmasıdır. Şalazyon, genellikle ağrısız bir şişlik olarak görülür.
Conjunctivitis (konjunktivit)
  • Göz kapaklarının iç yüzeyini ve gözün beyaz kısmını kaplayan zar olan konjonktivanın iltihaplanmasıdır. Konjunktivit, genellikle viral veya bakteriyel bir enfeksiyondan kaynaklanır. Bu durum, gözde kızarıklık, kaşıntı, yanma ve akıntı ile görülür.
Cornea transplantaion (kornea transplantasyonu)
  • Korneanın, gözün ön kısmında bulunan ve ışığı retinaya odaklayan şeffaf bir zar olan korneanın cerrahi olarak değiştirilmesi işlemidir. Kornea transplantasyonu, korneada meydana gelen bazı hastalıklar veya yaralanmalar nedeniyle görme kaybını önlemek için yapılır.
Cornea ulcere (kornea ülseri)
  • Korneanın, gözün ön kısmında bulunan ve ışığı retinaya odaklayan şeffaf bir zar olan korneada meydana gelen bir yaradır. Kornea ülseri, genellikle bakteriyel veya viral bir enfeksiyondan kaynaklanır. Bu durum, gözde kızarıklık, ağrı, yanma ve bulanık görme ile görülür.
Cycloplegia (siklopleji)
  • Göz bebeğinin genişlemesi ve göz kaslarının gevşemesi durumudur. Siklopleji, genellikle göz muayenesi sırasında göz bebeğinin genişlemesini sağlamak için kullanılan bazı ilaçların yan etkisi olarak ortaya çıkar.
Dacryocystitis (dakriyosistit)
  • Gözyaşı kesesinin iltihaplanmasıdır. Dakriyosistit, genellikle bakteriyel bir enfeksiyondan kaynaklanır. Bu durum, gözde kızarıklık, şişlik ve ağrı ile görülür.
Dactriostenosis (daktriyostenoz)
  • Gözyaşı kanalının daralmasıdır. Daktriyostenoz, genellikle doğumsal bir durumdur. Bu durum, gözyaşlarının gözden akmasını zorlaştırabilir ve gözde kızarıklık, şişlik ve ağrıya neden olabilir.
Diabetic retinopath (diabetik retinopati)
  • Diyabetin göz sinirlerine ve retinaya zarar vermesi durumudur. Diyabetik retinopati, görme kaybına neden olabilir.
Diplopia 
  • Aynı nesnenin iki katı olarak görülmesidir. Diplopi, genellikle göz kaslarının zayıflığı veya felci nedeniyle ortaya çıkar.
Ectropion
  • Göz kapağının, gözün dış kenarına doğru sarkmasıdır. Ektropiyon, genellikle yaşlanma, travma veya bazı göz hastalıkları nedeniyle ortaya çıkar.
Endophthalmitis (endoftalmit)
  • Gözün iç kısmının iltihaplanmasıdır. Endoftalmiit, genellikle bakteriyel bir enfeksiyondan kaynaklanır. Bu durum, gözde şiddetli ağrı, kızarıklık ve görme kaybı ile görülür.
Entropion 
  • Göz kapağının, gözün iç kenarına doğru kıvrılmasıdır. Entropion, genellikle yaşlanma, travma veya bazı göz hastalıkları nedeniyle ortaya çıkar. Bu durum, gözde tahriş, kızarıklık ve görme kaybına neden olabilir.
Enucleation (enükleasyon)
  • Gözün, göz küresi ve göz sinirleri dahil olmak üzere tamamen çıkarılmasıdır. Enükleasyon, genellikle tümör veya kanser gibi ciddi göz hastalıklarının tedavisi için yapılır.
Epiphora (epifora)
  • Gözlerden anormal miktarda gözyaşı akmasıdır. Epifora, genellikle gözyaşı kanalının tıkanması veya gözyaşı kesesinin iltihaplanması gibi nedenlerle ortaya çıkar.
Gl. lacrimalis (lakrimal bez)
  • Gözyaşı üreten bezdir. Lakrimal bez, göz kapağının üst kısmında bulunur.
Gl. tartalis (tartöz bez)
  • Gözyaşı üreten bezdir. Tartöz bez, göz kapağının iç kısmında bulunur
Glaucoma (glokom)
  • Göz içi basıncının artması durumudur. Glokom, görme sinirlerine zarar verebilir ve görme kaybına neden olabilir.
Hypermetropia (hipermetropi)
  • Uzaktaki nesnelerin net görülmesi, yakın nesnelerin ise bulanık görülmesidir. Hipermetropi, genellikle göz merceğinin veya korneanın şeklinin bozulmasından kaynaklanır.
İris
  • Gözbebeğini çevreleyen ve göz bebeğinin boyutunu kontrol eden renkli yapıdır.
İritis 
  • İrisin iltihaplanmasıdır. İritis, genellikle bakteriyel veya viral bir enfeksiyondan kaynaklanır. Bu durum, gözde ağrı, kızarıklık ve görme bulanıklığı ile görülür.
Keratocentesis (keratosentez)
  • Korneanın delinmesi ve içine sıvı veya gaz verilmesi işlemidir. Keratocentesis, genellikle korneada oluşan bir ülserin tedavisi için yapılır.
Keratoconjunctivitis sicca
  • Göz kuruluğudur. Keratoconjunctivitis sicca, genellikle gözyaşı bezlerinin yeterince gözyaşı üretmemesinden kaynaklanır. Bu durum, gözde kızarıklık, kaşıntı, yanma ve görme bulanıklığı ile görülür.
Keratomalacia (keratomalazi)
  • Korneanın yumuşaması ve çökmesi durumudur. Keratomalazi, genellikle A vitamini eksikliğinden kaynaklanır.
Keratonucus 
  • Korneanın öne doğru bombeleşmesidir. Keratokonus, genellikle genetik bir durumdur. Bu durum, görme bulanıklığına ve görme kaybına neden olabilir.
Kerectomy (kerektomi)
  • Korneanın bir kısmının çıkarılması işlemidir. Kerektomi, genellikle korneada oluşan bir ülserin tedavisi için yapılır.
Konjunktiva
  • Göz kapaklarının iç yüzeyini ve gözün beyaz kısmını kaplayan zardır.
Lens extraction (lens ekstraksiyonu)
  • Lensin, gözden çıkarılması işlemidir. Lens ekstraksiyonu, genellikle kataraktın tedavisi için yapılır.
Lens
  • Gözün ön kısmında bulunan ve ışığı retinaya odaklayan saydam bir yapıdır. Lens, genellikle proteinlerin birikmesi nedeniyle saydamlığını kaybedebilir ve katarakta neden olabilir.

Myopia (miyopi)

  • Yakındaki nesnelerin net görülmesi, uzaktaki nesnelerin ise bulanık görülmesidir. Miyopi, genellikle göz merceğinin veya korneanın şeklinin bozulmasından kaynaklanır.

Nervus Opticus (optik sinir)

  • Gözden beyne giden sinirdir. Optik sinir, görme duyusunun beyne iletilmesini sağlar.

Nystagmus (nistagmus)

  • Göz hareketlerinin istemsiz ve kontrol edilemeyen olmasıdır. Nistagmus, genellikle doğumsal bir durumdur, ancak travma, bazı ilaçlar veya bazı hastalıklar da nistagmusa neden olabilir.

Oculus 

  • Göz.

Ophthalmoplegia (oftalmopleji)

  • Göz kaslarının felcidir. Oftalmopleji, genellikle bir sinir hasarından kaynaklanır.

Ophthalmos (oftalmos)

  • Göz bilimi.

Orbita

  • Gözün bulunduğu boşluktur.

Palpebra

  • Göz kapağı.

Panophthalmitis (panoftalmit)

  • Gözün tümünün iltihaplanmasıdır. Panoftalmit, genellikle bakteriyel bir enfeksiyondan kaynaklanır. Bu durum, gözde şiddetli ağrı, kızarıklık ve görme kaybı ile görülür.

Photophobia (fotofobi)

  • Işığa karşı aşırı hassasiyettir. Fotofobi, genellikle migren, bazı ilaçlar veya bazı hastalıklardan kaynaklanır.

Presbyopia (presbiyobi)

  • Yaşlandıkça yakın nesnelerin net görülmesinin zorlaşmasıdır. Presbiyopi, genellikle göz merceğinin esnekliğinin azalmasından kaynaklanır.

Pterygium

  • Göz beyazının üzerinde, korneaya doğru büyüyen bir cilt büyümesidir. Pterijium, genellikle güneşe maruz kalmanın bir sonucu olarak ortaya çıkar.

Pupilla

  • Göz bebeği. Göz bebeği, ışığı retinaya odaklamak için genişler veya daralır.

Retina dekolmanı
  • Retinanın, gözün arka kısmında bulunan ve ışığı beyne ileten tabakanın, göz küresinden ayrılmasıdır. Retina dekolmanı, genellikle travma, yaşlanma veya bazı göz hastalıklarından kaynaklanır. Bu durum, görme kaybına neden olabilir.
Retina
  • Gözün arka kısmında bulunan ve ışığı beyne ileten tabakasıdır. Retina, görme duyusundan sorumludur.
Retinitis pigmentoza
  • Retinanın, yavaş yavaş bozulmasına neden olan bir hastalıktır. Retinitis pigmentoza, genellikle kalıtsal bir durumdur. Bu durum, görme kaybına neden olabilir.
Retinoblastoma
  • Retinada başlayan bir tür kanserdir. Retinoblastoma, genellikle bebeklerde ve küçük çocuklarda görülür. Bu durum, görme kaybına ve hatta ölüme neden olabilir.
Retrolental fibrodyslasia
  • Bebeklik döneminde ortaya çıkan ve retinanın bozulmasına neden olan bir hastalıktır. Retrolental fibrodyslasia, genellikle prematüre bebeklerde görülür. Bu durum, görme kaybına neden olabilir.
Sclera
  • Gözün beyaz kısmını oluşturan ve gözün şeklini sağlayan sert tabakadır.
Scotoma
  • Görme alanındaki bir kör noktadır. Skotom, genellikle bir göz hastalığının veya yaralanmasının bir sonucu olarak ortaya çıkar.
Strabismus
  • Gözlerin aynı anda aynı nesneye bakmamasıdır. Strabismus, genellikle çocukluk döneminde ortaya çıkar. Bu durum, görme kaybına neden olabilir.
Sympathetic ophthalmia (sempatik oftalmi) 
  • Bir gözde ortaya çıkan bir inflamasyonu diğer göze de yayılmasıdır. Sempatik oftalmi, genellikle bir göz yaralanmasının bir sonucu olarak ortaya çıkar. Bu durum, görme kaybına neden olabilir.
Tarsorrhaphy (tarsorafi)
  • Göz kapaklarının birbirine dikilmesi işlemidir. Tarsorafi, genellikle göz yaralanmaları veya göz hastalıklarının tedavisi için yapılır.
Uveitis (uveit)
  • Gözün orta kısmının iltihaplanmasıdır. Uveit, genellikle travma, enfeksiyon veya otoimmün bir hastalıktan kaynaklanır. Bu durum, görme kaybına neden olabilir.
Vascular retinopathy (vasküler retinopati)
  • Retinadaki kan damarlarının hasar görmesine neden olan bir hastalıktır. Vasküler retinopati, genellikle diyabet, yüksek tansiyon veya bazı ilaçlar gibi bazı faktörlerin bir sonucu olarak ortaya çıkar. Bu durum, görme kaybına neden olabilir.
Xerophthalmia (kseroftalmi)
  • Göz kuruluğudur. Xerophthalmia, genellikle gözyaşı bezlerinin yeterince gözyaşı üretmemesinden kaynaklanır. Bu durum, korneanın hasar görmesine ve görme kaybına neden olabilir.