Üriner sistem bölümler

    Üriner sistem - Systema urinaria

Boşaltımın amacı artık maddeleri vücuttan uzaklaştırmaktır.

Boşaltıma yardımcı sistemler şunlardır;

       ·          Deri: Su ,  nitrojen ve tuzların fazlası terleme ile atılır.

       ·          Solunum sistemi: CO2  ve su solunum ile atılır.

       ·          Sindirim sistemi: Su, bazı tuzlar,Safra ve sindirim artıkları feces ile vücuttan atılır.                                                

       ·          Üriner sistem  : Su , Nitrojen, Madensel tuzlar ve ilaçlar   idrar yoluyla fazlası atılır.
                                                          

Vücutta metabolik aktivite sonucunda meydana gelen atık maddelerin boşaltılmasında, elektrolit ve su dengesinin ayarlamada önemli rol oynar.

Üriner sistem unsurlar:

       ·          idrarı kandan süzen 2 tane böbrek (ren)

       ·          Böbreklerin süzdüğü idrarı mesaneye ileten üreter (idrar yolu )

       ·          Bu idrarı içinde biriktiren mesane (vesica urinaria)

       ·          mesanede toplanan idrarı da vücuttan dışarı atan urethra’dan (idrar kanalı)  oluşur.

Urethra kadın ve erkekte farklılıklar gösterir.

Böbrekler vücudun metabolik aktivitesi sonucu ortaya çıkan artık ürünler ile fazla suyun organizmadan dışarı atılmasında rol oynar.

  II.          Böbrek - Ren

       ·          Böbrekler karın arka duvarında columna vertebralis’in iki yanında retroperitoneal olarak yerleşmiştir. Koyu kırmızı renginde ve fasulyeye benzeyen bir organdır.

       ·          12 cm uzunluğunda,6 cm genişliğinde ve 3 cm kalınlığındadır.

       ·          Sağ böbrek (T12-L3 vertebra) karaciğer ile olan komşuluğu nedeniyle sol böbreğe (T11-L2 vertebra) göre aşağıda yer almaktadır.

Böbreklerin işlevleri:

       ·          Fazla suyun ve ürenin vücuttan atımı..

       ·          Tuzların (elektrolitlerin, kloridler, fosfatlar, sülfatlar, kalsiyum, potasyum, sodyum oksalat) atımı.

       ·          Bazı ilaçların, toksinlerin ve zararlı olabilecek kimyasal maddelerin atımı.

       ·          Kanın pH’sının ayarlamasında yardımcı olmak.

       ·          Renin salgılamak .

       ·          Eritrosit yapımında yer almak.

       ·          İnsülin yıkımında yer alır.

       ·          D vitamini metabolizmasında yer alır.

Böbreklerde idrar oluşurken üç işlem görülür, bunlar:

       ·          süzme (filtrasyon) : kanın süzüldüğü işlemdir.

       ·          emilim (absorbsiyon) : su ve elektrotların geri emilmesidir.

       ·          salgılama (sekresyon) : ağırlıklı olarak distal tübülde olan ve glomerulus kılcallarından bowman kapsülüne geçemeyen madderin geçişidir.

Bu işlevler böbreklerin su, elektrolit ve asit-baz dengesini sağlamasında önemlidir


Filtrasyon, böbreklerin kandan atıkları ve fazla sıvıyı filtreleme işlemidir. Bu işlem, glomerulus adı verilen kılcal damarların duvarlarında gerçekleşir. Kan, glomerulustaki kılcal damarlardan geçerken, içindeki su, elektrolitler ve küçük moleküller, kılcal damarların duvarlarından Bowman kapsülüne süzülür. Filtrasyon işlemi sırasında, kanın yaklaşık %20'si Bowman kapsülüne süzülür.

Absorbsiyon, böbreklerin idrarın bileşimini değiştirerek vücudun ihtiyaç duyduğu maddeleri geri alma işlemidir. Bu işlem, renal tüplerde gerçekleşir. Renal tüp, birkaç farklı bölümden oluşur ve her bölümün kendine özgü geri emilim özellikleri vardır.

  • Proksimal tüp, glomerulustan gelen sıvının geri emiliminde en önemli rolü oynar. Bu tüpte, su, elektrolitler, glikoz, amino asitler ve bazı vitaminler geri emilir.
  • Henle kulpu, suyun geri emiliminde önemli rol oynar. Henle kulpunun kalın segmenti, suyun geri emilimini sağlar. Henle kulpunun ince segmenti, suyun ve sodyumun geri emilimini sağlar.
  • Distal tüp, su, sodyum ve potasyumun geri emiliminde rol oynar.
  • Toplayıcı kanallar, idrarın konsantrasyonunu ayarlar. Bu kanallarda, suyun geri emilimi ile idrarın konsantrasyonu artırılabilir.

Sekresyon, böbreklerin idrarın bileşimini değiştirerek vücuda zararlı maddeleri atma işlemidir. Bu işlem, renal tüplerde gerçekleşir. Renal tüp, bazı maddeleri aktif olarak idrarın içine atabilir. Bu maddeler arasında potasyum, hidrojen iyonları ve bazı ilaçlar bulunur.

Filtrasyon, absorbsiyo ve sekresyon olayları, böbreklerin vücuttaki atıkları ve fazla sıvıyı atmasını sağlar. Bu olaylar sayesinde, kan basıncı, elektrolit dengesi ve pH değeri düzenlenir.


Böbreklerin yapısı

Böbreğin iki yüzü vardır, bunlar:

       ·          Facies anterior

       ·          Facies posterior

Böbreğin iki tane ucu vardır, bunlar:

       ·          Extremitas superior

       ·          Extremitas inferior

 

Böbreğin iki tan kenarı vardır, bunlar:

       ·          Margo lateralis

       ·          Margo medialis

 

Böbreği saran yapılar:

       ·          Yağ doku ( corpus adiposum pararenale )

       ·          Fascia renalis :  en dışta bulunur ve normal pozisyonda durmasını sağlar.

       ·          Capsula adiposa : ortada bulunur ve yağ içerdiğinden mekanik etkilere karşı korur.

       ·          Capsula fibrosa : böbreği dıştan saran yapıdır.

Enine kesit alındığında böbrek yapısı:

       1-       Cortex renalis: Koyu renkli dış kısımdır. Nefrojen dokudan köken alır, idrar süzen yapıları içinde bulundurur.

İki bölümden oluşur, bunlar;

       ·          Capsula fibrosa ile piramit yapıların etrafını sardığı bölüm.

       ·          Medulla renalis arasında uzanan columna renalis.

       2-       Medulla renalis: Daha açık renkli kısımdır. Üreter tomurcuğundan köken alır ve toplayıcı kanallardan oluşur. Medulla renalis’i koni şeklinde malpighi piramitlerinden oluşur. Tepe kısmı (papilla renalis) sinüs renalis’e bakarken, taban kısmı (basis pyramidis) ise böbreğin dış kısmına bakar.

Papilla renalis’i oluşturan yapılar:

       ·          Ductus uriniferi

       ·          Ductus papillaris

       ·          Bellini kanalları

       3-       Pelvis renalis : Tepesinde hilum renalis, ortasında sinüs renalis ve devamında ise üreter bulunan yapıdır. Orta kısmında sinus renalis adında boşluk bulunur.

       ·          Renal pelvis dallanarak calix majör’ları oluşturur.

       ·          Calix majör dallanarak calix minör’ları oluşturur.

Hilum renale (hilum): Böbreğin orta kısmında bulunan yapıdır.

1. LV  hizasında pelvis renalis ureterle birleşir.

Nefron

Nefron, böbreğin en küçük yapısal ve işlevsel birimidir. Her böbrekte yaklaşık 1 milyon nefron bulunur. Nefronlar, kandan atıkları ve fazla sıvıyı filtre ederek idrarı oluşturur.

Nefronlar, glomerulus ve renal tüp olmak üzere iki ana bölümden oluşur.

Glomerulus, böbreğin kan filtre eden kısmıdır. Kan, glomerulustaki kılcal damarlardan geçerken, içindeki su, elektrolitler ve küçük moleküller, kılcal damarların duvarlarından Bowman kapsülüne süzülür. Bu işleme glomerüler filtrasyon denir.

Renal tüp, glomerulustan süzülen sıvıyı idrara dönüştüren kısımdır. Renal tüp, birkaç farklı bölümden oluşur:
  • Proksimal tüp, glomerulustan gelen sıvıyı geri emer. Bu işlemde su, elektrolitler, glikoz, amino asitler ve bazı vitaminler geri emilir.
  • Henle kulpu, renal tüpün kıvrımlı bir kısmıdır. Henle kulpunun kalın segmenti, suyun geri emilimini sağlar. Henle kulpunun ince segmenti, suyun ve sodyumun geri emilimini sağlar.
  • Distal tüp, Henle kulpunun sonunda yer alır. Distal tüp, su, sodyum ve potasyumun geri emilimini sağlar.
  • Toplayıcı kanallar, distal tüplerin birleştiği kanallardır. Toplayıcı kanallar, idrarın konsantrasyonunu ayarlar.
  • Nefronlar, böbreğin temel işlevlerini yerine getiren organlardır. Nefronlar sayesinde vücuttaki atık maddeler ve fazla sıvı atılır. Ayrıca, böbrekler kan basıncını, elektrolit dengesini ve pH değerini düzenler.

Nefronların işleyişini etkileyen birçok faktör vardır. Bu faktörler arasında kan basıncı, hormonlar ve ilaçlar bulunur. Kan basıncı azalırsa, glomeruluslardaki filtrasyon azalır. Hormonlar, renal tüplerin geri emilim süreçlerini etkileyebilir. İlaçlar, renal tüplerin geçirgenliğini değiştirerek idrarın bileşimini etkileyebilir. Nefronların hasar görmesi, böbrek yetmezliğine yol açabilir.Böbrek yetmezliği, hayatı tehdit eden bir durumdur.

Glomerüler filtrasyon hızı

Glomerül kılcallarında bulunan kanın tübüllere geçiş aşamasıdır. 1 dakikada geçen sıvı miktarı GFR olarak tanımlanır.

GFR hızı dakikada 120-130 ml’dir.

GFR hızını artıran durumlar:

       ·          Glomerulus kılcallarındaki geçirgenliğin artması

       ·          Glomerulus kılcallarındaki hidrostatik basıncın artması

       ·          Bowman kapsülü içindeki sıvının basıncının artması

 

Böbrekte kanın iletim yolu (sırasıyla)

1.    aorta

2.    Renal arter : Oksijen, su, üre, tuz, glikoz, vitamin, kan basıcı , kan akış hızı ve atık madde renal vene göre fazladır.

3.    İnterlober arter

4.    Arkuat arter

5.    İnterlobuler arter

6.    Aferent arteriol (getirici atardamar) : Su, glikoz, amino asit, tuz, mineral, üre , oksijen ve bikabonat efferent arteriole göre fazladır. Albümin , kan hücreleri ve trigliserit ise eşittir.

7.    Glomerül kılcalları

8.    Eferent arteriol (götürücü atardamar)

9.    Peritubüler kapiller ağa

10.İnterlobüler ven

11.Arkuat ven

12.İnterlober ven

13.Renal ven : Karbondioksit renal artere göre fazladır.

14.Vena cava inferior ( alt ana toplardamar )

A. renalisler

L1-L2 arasındaki discus intervertebralis seviyesinde aorta abdominalis’ten ayrılırlar.

Böbreğin hacmine göre daha kalın damarlar olup böbreklerden kısa zamanda daha fazla kanın geçmesini sağlarlar  

Hilum renale’de a. segmentalis denen beş dala ayrılır:

       ·           a. segmenti superioris

       ·          a. segmenti anterioris superioris

       ·          a. segmenti anterioris inferioris

       ·          a. segmenti inferioris

       ·          a. segmenti posterioris

A. segmentalis’ten böbrek lobları arasına giren a. interlobaris’ler ayrılır.

Alt ana toplar damara gelene kadar olan yol:

       ·          vasa recta

       ·          vv. interlobulares

       ·          vv. arcuata

       ·          vv. interlobares

       ·          v. renalis

       ·          v. cava inferior

İdrar yolları

Böbreğin süzdüğü idrarı mesaneye taşır. Bu yollar;

       ·          calix renalis minör

       ·          calix renalis majör

       ·          pelvis renalis

       ·          Üreterden 

Ureter böbreğin dışında, diğerleri sinus renalis içinde bulunur.

İdrar, papilla renalis’ler üzerindeki deliklerden (foramina papillare) calix renalis minor’lara akar.

Papilla renalis, calix renalis minor içerisine sokulmuştur.

Calix renalis minorların birkaçı birleşerek calix renalis major’u oluşturur.

Bunlar da pelvis renalis’e açılır.

Pelvis renalis, kısmen sinus renalis’in içinde, kısmen de dışında yer alır.

Pelvis renalis 1.lumbal vertebranın spinal çıkıntısı hizasında ureter ile birleşir.

III.          Üreter

Retroperitoneal alandadır. 25-30 cm uzunluğundadır.

Pelvis renalis

Mesane  : Pars abdominalis ve Pars pelvica.

 

Ureter’in darlıkları

       ·          başlangıcında (pelvis renalis ile birleştiği yer)

       ·          pelvis giriminde (linea terminalis’de iliak damarları çaprazladığı yerde

       ·          intramural parça (mesane’ye girdiği yerde)

 

Üreter’i besleyen esas dallar

       ·          arteria renalis

       ·          arteria testicularis – arteria ovarica

       ·          pars abdominalis aorta’dan gelen dallardır

IV.          Vesica urınarıa - Mesane

Mesane bölümleri:

       1-       Apex vesicae : mesanenin sivri kısmı.

       2-       Cervix vesicae : apex cesicae ile fundus vesicae arasındaki bölüm.

       3-       Fundus vesicae : 2 üreterin açıldığı taban kısmı.

       4-       Corpus vesicae : en alt bölümü. Burada yer alan astium üretrae internum ile üretra çıkmaktadır. 

Mesane özellikleri:

       ·          Mesane idrarın geçici olarak depolandığı bir kesedir.

       ·          Mesane içi boş iken pelvis minör içerisinde yer alırken, dolu olduğu zamanda umbilicus’a kadar yükselmektedir.

       ·          Çocuklarda ise mesane boşken bile abdomendedir. 6. Yaştan itibaren pelvis majör’e girmeye başlar. Ergenlikten itibaren normal yerine geçer.

       ·          symphysis pubica’nın arkasındadır.

       ·          Erkekte rektum ön tarafındadır.

       ·          Kadında uterus’un ön tarafındadır.

       ·          Pubik kemikler ile mesane arasında spatium retropubicum (Retzius aralığı) bulunur.

       ·          Kadında prostat bezi olmadığı için mesane daha aşağıda yer almaktadır.

       ·          Mesane maksimum kapasitesi 500 ml iken ortalama kapasitesi 120-130 ml’dir.

       ·          Mesane çok dolu iken peritonu delmeden karın ön duvarından ponksiyon yapılabilir

Mesane yatağı :

       ·          Pubik kemikler – iki tarafta

       ·          Rektum - arkada

       ·          musculus levator ani

       ·          musculus obturatorius internus 

  V.          Üretra

Mesaneden sonra gelen ve idrarın dışarı atılmasını sağlayan kadın ve erkekte farklılıklar gösteren uriner sistem organıdır.

15-20 m uzunluğunda  ve 3-12 mm  çapındadır.

       ·          Ostium urethra internum – üretra iç deliği

       ·          Ostium urethra externum – üretranın dışarıya açılan deliği

Urethra masculina – erkek üretrası

Erkekte hem idrar hem de ejekulatın geçtiği ortak bir yoldur

Erkekte penis sarkık durumda iken urethra iki önemli eğrilik gösterir. Curvatura infrapubica  ve curvatura prepubica .

Urethra geçtiği yere göre üç kısıma ayrılır,bunlar;

       ·          Pars prostatica :  Urethra’nın en bölümüdür. Prostat bezi içerisinde yer alır ve ostium urethra internum’dan başlar.

       ·          Pars membranacea

       ·          Pars spongiosa urethrae

Urethra masculina  : Pars membranacea

En kısa, en az dilate olan  ve ostium urethra externum’dan sonraki en dar parçadır.  Yaklaşık 1-1.5 cm uzunluğundadır. Prostat’tan  bulbus penis’e uzanır.

Diaphragma urogenitale’yi delen bu parça m. sphincter urethra denen çizgili kas (istemli) demeti ile sarılmıştır.

Pars spongiosa urethrae  : Corpus spongiosum penis içerisinde yer alır.

Pars membranacea’nın son bölümünden başlar tüm corpus spongiosum penis boyunca devam ederek ostium urethrae externum’da son bulur. Urethra’nın en uzun (15 cm kadar) parçasıdır.

Üretra’nın glans penis içerisinde yer alan kısmı fossa navicularis (terminalis) denen bir genişleme gösterir. Bu fossanın arkasında valvula fossa navicularis urethrae (Guerin plicası) denen bir plica bulunur. 

 Urethra’nın seyri boyunca 4 yerde darlık, 3 yerde de genişleme gösterir.

Erkek üretra’sının en dar yerleri           

       ·          Ostium urethra externum

       ·          Pars membranecea

       ·          Ostium urethra internum

       ·          Fossa navicularis’in arka kısmı

 

Erkek urethra’sının en geniş yerleri    

       ·          Pars prostatica                        

       ·          Fossa navicularis

       ·          Spongioz parçanın başlangıcı (fossa bulbaris)

Erkek urethrasında biri istem dışı m. sphincter vesica (sphincter urethra intenum) diğeri istemli m. sphincter urethra (sphincter urethra externum) olmak üzere iki sphincter bulunur.

Musculus sphincter vesica: Mesane boynunu denetler, düz kas liflerinden oluşmuştur, istemsiz olarak çalışır. Çevresel sinir sistemi tarafından kontrol edilir.

Musculus sphincter urethra: Membranöz parçayı tamamen kuşatır. Çizgili kaslardan oluşur, istemli olarak çalışır. Nervus pudendus’un nervus perinealis dalı ile uyarılır.

Çocuklarda 2-3 yaşlarında istemli olarak kontrol başlar, çok yaşlılarda da kontrol edilemeyebilir.

Urethra feminina – kadın üretrası

Kadın üretrası 4 cm uzunluğunda 6 mm çapındadır.

Erkek üretrasının prostatik ve membranöz parçasına karşılık gelir.

Sonlandığı yer vestibulum vagina’da; ostium vajina’nın tam önünde ve clitoris’in yaklaşık 2,5 cm altındadır.

Urethra, vajina’nın ön tarafında bulunur ve alt tarafından vajina’ya gömülü vaziyette seyir göstererek birlikte diaphragma urogenitale’den geçerler

 

Kadın üretrasında da iki sfinkter vardır, bunlar:

       ·          sphincter urethra internus

       ·          sphincter urethra externus

 

Erkekteki sfinkterler ile aynı fonksiyona sahiptirler.

Ancak daha fazla genişleme kabiliyeti nedeniyle kadın üretrası sonda ve sistoskopi’ye daha müsaittir.

Kadın üretrası kısımları:

       ·           pars pelvina

       ·          pars perinealis