Merkezi sinir sistemi




 Merkezi sinir sistemi elemanları

  • Beyin
  • Omurilik

       · 

III.   Beyin - encephalon

MSS’nin en büyük bölümüdür.

Erişkinde 1400-1500 gram ağırlığındadır.

Kafatası kemikleri tarafından sarılmıştır.


Beyin zarları - meninksler



Dura mater: en dıştaki ve en kalın zardır. Sert bir yapıya sahiptir ve beyin ve omuriliği çevreleyen kemiklere sıkıca yapışır. Dura mater, beyin omurilik sıvısının üretildiği dural sinüsleri de içerir. 

Arachnoid mater: dura materin hemen altında yer alan ince bir zardır. Örümcek ağına benzer bir görünüme sahiptir ve bu nedenle arachnoid olarak adlandırılır. Arachnoid mater, subaraknoid boşluk adı verilen bir boşluk ile pia mater arasında bulunur. Subaraknoid boşluk, beyin omurilik sıvısı ile doludur. 

pia mater: en içteki ve en ince zardır. Beynin ve omuriliğin yüzeyine sıkıca yapışır. Pia mater, beyin omurilik sıvısını beyne dağıtmaya yardımcı olur ve beyin kan damarlarını destekler. 


Bu beyin zarları, beyin ve omuriliğin normal işlevini sürdürmek için çok önemlidir. Bu zarlar, MSS'yi darbelerden, enfeksiyonlardan ve diğer hasarlardan korur ve beyne gerekli besin ve oksijeni sağlar.

Bu zarların her birinin kendi işlevi vardır:
  • Dura mater, MSS'yi dış hasarlardan korumaya yardımcı olur.
  • Arachnoid mater, subaraknoid boşluktaki beyin omurilik sıvısını korumaya yardımcı olur.
  • Pia mater, MSS'ye kan ve besin sağlamaya yardımcı olur.
Bu zarların herhangi birinin yaralanması, ciddi beyin veya omurilik hasarına yol açabilir.


Dural venöz sinus görevleri
  • Beyinden kanı toplamak: DVS'ler, beyin yüzeyindeki küçük venlerden kanı toplar ve onu kalbe döndürür.
  • Beyin omurilik sıvısını (BOS) emmek: DVS'ler, BOS'u beyin boşluklarından ve subdural boşluktan toplar. BOS, beyin ve omuriliği koruyan ve besleyen önemli bir sıvıdır.
  • Beynin ısısını düzenlemek: DVS'ler, beyinden ısıyı uzaklaştırarak beyin sıcaklığının düzenlenmesine yardımcı olur.
  • Beyni darbelere karşı korumak: DVS'ler, beyni çevreleyen dura mater ile birlikte beynin darbelere karşı korunmasına yardımcı olur.

Dural venöz sinusler, beyin fonksiyonu için hayati öneme sahiptir. DVS'lerdeki herhangi bir tıkanıklık veya hasar, ciddi tıbbi sorunlara yol açabilir, örneğin:
  • Serebral venöz sinus trombozu (CVST): Bu durum, DVS'lerdeki kan pıhtısı nedeniyle kan akışının bloke olmasıdır. CVST'nin semptomları baş ağrısı, görme bozukluğu, nöbetler ve komayı içerebilir.
  • İntrakraniyal basınç artışı: DVS'lerdeki tıkanıklık, beyindeki sıvı birikmesine ve kafa içi basıncın artmasına neden olabilir. Bu, baş ağrısı, görme bozukluğu, kusma ve bilinç bulanıklığına yol açabilir.
Dural venöz sinusler, beyin sağlığı için önemlidir. Bu damarların görevlerini ve sağlıklarını anlamak, beyin sağlığını korumak için önemlidir.


Dört bölümden oluşur, bunlar:

  • Beyin yarımküreleri - telencephalon
  • Ara beyin - diencephalon
  • Beyin sapı - truncus cerebri
  • Beyincik - cerebellum

    


1-Telencephalon

Ortada derin bir yarıkla birbirinden ayrılan iki adet beyin yarımküresinden oluşur.

Her bir yarımkürede lateral ventrikül denilen ve içerisinde beyin omurilik sıvısı (BOS) dolaşan bir çift boşluk vardır.

Beyin yarımküreleri arabeyin düzeyinde birbirine yapışıktır.

Dış yüzünde (korteks) gri madde, iç kısmında (substantia alba encephali) beyaz madde yer alır.

Ortasında bazal çekirdekler adı verilen gri madde adacıkları bulunur.Bunlar motor kontrol de rol alır.

Dış yüzde “sulcus” denilen oluklar ve bu olukların arasına yerleşmiş olan “gyrus” adı verilen kabartılar izlenir.

Her bir beyin yarımküresi 5 lobdan oluşur, bunlar:

  • Frontal lob – alın lobu : konuşma merkezi bulunur ve istemli vücut hareketlerinin kontrol edildiği lobdur.
  • Parietal lob - yan kafa lobu: temel duyu merkezi (gyrus postcentralis) bulunur. Basınç, dokunma, ağrı ve ısı duyularının merkezleri bulunur.
  • Temporal lob – şakak lobu : temel işitme merkezi bulunur.
  • Oksipital lob – art kafa lobu : görme merkezi bulunur. 
  • İnsuler lob (insula) : hafıza, davranış ile ilgilidir.Sulcus lateralis’in derinlerinde yer alır.

 


Cortex Cerebri  Fonksiyonel Haritalama Çalışmaları

       ·          Morfolojik çalışmalar (Sitoarşitektonik)

       ·          Campbell (1905) yaklaşık 20 alan

       ·          Brodmann (1909) 52 alan

       ·          Vogt and Vogt (1919)  200 den fazla alan

       ·          Von Economo (1929) 109 alan

2-Diencephalon

Beyin yarımküreleri ile beyin sapı arasında yer alır.

Beyin yarımkürelerini birbirine bağlar.

Ortasında III. ventrikül bulunur.

Diencephalon’un bölümleri:

A-Thalamus - Talamus

       ·          Diencephalon’un en büyük parçasıdır.

       ·          Duyuların kabaca algılanmasını sağlar

       ·          talamus , cortex cerebreri’yi daima uyanık halde tutar.

       ·          Koku duyu hariç tüm duyuların impulslarının cerebral cortex’e gitmeden önce toplandığı ve iletildiği yerdir.

B-Hipotalamus

Hipotalamus, beynin alt orta kısmında yer alan, yaklaşık badem büyüklüğünde bir yapıdır.Beynin endokrin sistemi ve otonom sinir sistemi ile ilgili önemli işlevleri yerine getirir.

Hipotalamusun başlıca görevleri şunlardır:
  • Hipofiz bezinin çalışmasını kontrol etmek: Hipotalamus, hipofiz bezine hormon salgılatmak için sinyaller göndererek vücudun birçok önemli işlevini düzenler. Bu işlevler arasında büyüme, üreme, metabolizma, vücut sıcaklığı ve stres yanıtı yer alır.
  • Otonom sinir sistemini kontrol etmek: Hipotalamus, otonom sinir sisteminin sempatik ve parasempatik bölümlerini kontrol eder. Bu bölümler, kalp atış hızı, kan basıncı, solunum ve sindirim gibi vücut fonksiyonlarını düzenler.
  • Vücut sıcaklığını düzenlemek: Hipotalamus, vücut sıcaklığını düzenlemede önemli bir rol oynar. Vücut sıcaklığı yükseldiğinde, hipotalamus terleme ve vazodilatasyon gibi mekanizmaları uyararak sıcaklığı düşürür. Vücut sıcaklığı düştüğünde ise, hipotalamus shivering ve vazokonstriksiyon gibi mekanizmaları uyararak sıcaklığı yükseltir.
  • Yeme ve içme davranışını düzenlemek: Hipotalamus, açlık ve tokluk hissini kontrol ederek yeme ve içme davranışını düzenler.
  • Uyku-uyanıklık döngüsünü düzenlemek: Hipotalamus, uyku-uyanıklık döngüsünü düzenleyen ve uyku-uyanıklık döngüsünü düzenleyen suprachiasmatic çekirdeği içerir.
  • Cinsel davranışı düzenlemek: Hipotalamus, cinsel davranışı düzenlemede rol oynar.
Hipotalamus, beynin önemli bir yapısıdır ve birçok temel vücut fonksiyonunun düzenlenmesinde rol oynar. Hipotalamusun işlev bozukluğu, çeşitli hastalıklara neden olabilir. Örneğin, hipotalamusun hipofiz bezi üzerindeki kontrolünü kaybetmesi, büyüme hormonu eksikliği, tiroid hormonu eksikliği veya diğer hormonal bozukluklara neden olabilir. Hipotalamusun otonom sinir sistemi üzerindeki kontrolünü kaybetmesi, kalp atış hızı, kan basıncı, solunum ve sindirim gibi vücut fonksiyonlarında bozukluklara neden olabilir.

C-Epithalamus

Epithalamus, beynin talamusunun üst kısmında yer alan bir yapıdır. İki ana yapıdan oluşur:
Suprachiasmatic çekirdek (SCN): Bu çekirdek, insan vücudunun saatini ayarlayan ve uyku-uyanıklık döngüsünü düzenleyen suprachiasmatic çekirdektir.
Pineal bez: Bu bez, melatonin hormonunu üretir.

Epithalamus, aşağıdaki görevleri yerine getirir:
  • Uyku-uyanıklık döngüsünü düzenler.
  • Melatonin hormonunu üretir.
  • Vücudun iç ritmini düzenler.
  • Sıcaklık kontrolüne yardımcı olur.
  • Ağrıya ve strese yanıt verir.

D-Subthalamus

Subtalamus, beynin diencephalon (ara beyin) bölgesinde yer alan bir yapıdır. Subtalamus, talamusun alt kısmında yer alır. Talamus ve subtalamus, birlikte diencephalonu oluşturan yapıların bir parçasıdır.

Subtalamus, birçok fonksiyonu düzenleyen önemli nörolojik devreler içerir. Bu bölgeler, özellikle motor kontrol ve hareketle ilgili süreçlerde rol oynayan bazı çekirdekleri içerir. Subtalamus, özellikle Parkinson hastalığı gibi bazı hareket bozuklukları ile ilişkilendirilmiştir. Parkinson hastalığında, subtalamusun etkilenmesi motor kontrolde sorunlara yol açabilir.

E-Metathalamus

       ·    Metathalamus, beynin talamusunun bir parçasıdır. Talamus, beynin serebral korteks ile duyu organları arasındaki bağlantıyı sağlayan bir dizi yapıdan oluşur. Metathalamus, talamusun alt kısmında yer alır ve iki yapıdan oluşur:
Geniculate ganglionlar: Bu ganglionlar, görme ve işitme sinirlerinin birincil çekirdeklerini içerirler.

    Pineal bez: Bu bez, melatonin hormonunu üretir.
      Metathalamus, duyu bilgilerinin işlenmesi ve düzenlenmesinde önemli bir rol oynar. Örneğin, geniculate ganglionlar, görme ve işitme sinirlerinden gelen sinyalleri işler ve bunları serebral kortekse iletir. Pineal bez ise, melatonin hormonu üreterek uyku ve uyanıklığı düzenler.
        Metathalamusun fonksiyonları şunlardır:
        • Görme ve işitme sinirlerinden gelen sinyalleri işler.
        • Görme ve işitme bilgilerini serebral kortekse iletir.
        • Melatonin hormonu üretir.

          3-Truncus cerebri - beyin sapı

                 ·          Medulla oblangata ( bulbus )

                 ·          Pons

                 ·          Mesencephelon

          Medulla oblangata- omurilik soğanı ( bulbus ) : Pons ile medulla spinalis arasında bulunur. Yukarıdan aşağıya yaklaşık 3 cm’dir. Foramen magnum’da medulla spinalis ile devam eder.

          Pons : Beyin sapının ortasında bulunur. Pedinculus cerebellaris medius ( brachium pontis ) ile cerebellum’a bağlanır.

          Mesencephalon : Beyin sapından impulsları yarım kürelere taşır. Dopamin salgılar ve dopamin eksikliği parkinson hastalığına, fazlalığı ise şizofreniye neden olmaktadır.











          4-Cerebellum – Beyincik ( hayat ağacı )

          Hareketin amaca uygun yapılmasını sağlar.

          İskelet kaslarının tonusunun kontrolünü sağlar

          Hareketlerin koordinasyonunu sağlar.

          Dengenin sağlanması.

          Kasların birlikte hareketini sağlar.

          Her bir beyincik hemisferi kendi tarafındaki iskelet kaslarını kontrol eder.

          Cerebellum iç yapısı : Necleus fastigii , necleus globosus , necleus emboliformis ve necleus dentalus bulunur.

          Formatio reticularis

          Medulla spinalis , beyin sapı ve thalamus’da yer alan bir nöron ağıdır.

          Beyni aktif tutarak davranış ve dikkat açısından uyanık olmasını sağlar.

          Kas tonusu ve ağrı duyusunun algılanmasını sağlar.

          Solunum ve dolaşım gibi otonomik fonksiyonları koordine eder.

          Beyin ventrikülleri

          Dört tane beyin ventrikülü vardır ;

                 ·          ventriculus lateralis

                 ·          ventriculus tertius

                 ·          ventriculus quartus

                 ·          iki adet lateral ventrikül : III. Ventrikül - IV. Ventrikül

          Ventriküller kanallar vasıtasıyla birbirleri ile bağlantılıdır. İçleri BOS ile doludur.

          Ventriküller içerisinde yer alan koroid pleksuslardan(vasküler pia materuzantısı) BOS salgılanır.

          BOS

          Ventiküller içerisinde ve subaraknoid boşlukta dolaşan berrak, renksiz sıvıdır.

          Toplam olarak 130-150 ml BOS vardır.

          Her gün 600-750 ml BOS üretilir, 500-600 ml tekrar geri emilir.

          BOS, beyini ve omuriliği dış etkenlerden korur, bu organların ağırlığını hafifletir ve beslenmesine yardımcı olur.

          Beyin ve Omurilik Zarları

          MSS organları dıştan içe doğru üç zar ile örtülmüştür,bunlar:

                 ·          Dura mater : en dıştaki kalın zar

                 ·          Arachnoidea mater : ortadaki zar

                 ·          Pia mater : en içteki en ince zar

          Zarlar MSS organlarını dış etkilerden korur.

          Omurilik - Medulla spinalis

          Erişinde 40-50 cm uzunlukta olup, kafa tabanından başlar, L1-L2 disk aralığı düzeyinde sonlanır.

          Vertebral kanal içerisinde yer alır.

          Servikal ve lumbal bölgelerde hafif şişkinlik yapar.

          Omuriliğin temel işlevi:

          1-refleks aktiviteler

          2-motor uyarıların kaslara iletilmesi

          3-duysal uyarıların üst merkezlere iletilmesi

          Boyun bölgesindeki şişkinlik olan intumescentia cervicalis C5-T1 düzeyinde yer alır. Buradan üst ekstremitenin innervasyonu ile ilgili sinirler orjin alır.

          Bel bölgesindeki şişkinlik olan intumescentia lumbosacralis T9-L1 düzeyinde yer alır.Buradan alt ekstremitenin innervasyonu ile ilgili sinirler orjin alır.

          Omurilik 31 segmentten oluşur, bunlar:









          Omurilik enine kesitinde beyaz madde dış tarafta, gri madde iç tarafta yer alır.

          Beyaz maddeyi uzunlamasına seyreden myelinli sinir lifleri oluşturur.

          Gri maddeyi sinir hücrelerinin gövdeleri ve myelinsiz sinir lifleri yapar. Gri madde iç kısımda kelebek şeklinde izlenir.


          plexus

          Plexus, Latince "örgülü" anlamına gelen bir kelimedir. Tıpta, sinirlerin bir araya gelerek oluşturduğu karmaşık ağlara plexus denir. Vücudumuzda birçok farklı yerde plexus bulunur.

          Bazı yaygın plexuslar şunlardır:

          • Brakial pleksus: Omuz, kol ve elin hareketini ve duyusunu sağlayan sinirlerin oluşturduğu ağdır.
          • Lumbal pleksus: Kalça ve bacağın hareketini ve duyusunu sağlayan sinirlerin oluşturduğu ağdır.
          • Sakral pleksus: Bacakların hareketini ve duyusunu sağlayan sinirlerin oluşturduğu ağdır.
          • Vagal sinir pleksusları: Sindirim sisteminin ve kalp-damar sisteminin işlevlerini kontrol eden sinirlerin oluşturduğu ağlardır.
          • Timus pleksusları: Timusun işlevlerini kontrol eden sinirlerin oluşturduğu ağlardır.
          • Paratiroid pleksusları: Paratiroid bezlerinin işlevlerini kontrol eden sinirlerin oluşturduğu ağlardır.
          Vücudumuzda kaç tane plexus olduğu tam olarak bilinmemektedir. Ancak, şimdiye kadar tanımlanmış olan plexus sayısı 30'un üzerindedir.

          Plexuslar, vücudun hareketini ve duyusunu kontrol eden önemli yapılardır. Hasar gördüklerinde, etkilenen bölgenin hareketinde ve duyusunda kayba neden olabilirler.

          brachial plexus

          Brachial plexus (brakial pleksus), beyinden omurilik yoluyla kola giden sinirlerin oluşturduğu karmaşık bir ağdır. Boyun bölgesinden başlayarak koltuk altı boşluğundan geçerek kol kaslarına ve derisine dağılan sinirleri içerir.
          Brakial pleksus, omuz, kol ve elin hareketini ve duyusunu kontrol eder. Omuz, kol ve el kaslarının istemli hareketini sağlayan motor sinirleri, ağrı, sıcaklık, soğukluk, dokunma ve pozisyon gibi duyu bilgilerini beyne taşıyan duyu sinirlerini içerir.
          Brakial pleksus hasarı, omuz, kol ve elin hareketinde ve duyusunda kayba neden olabilir. Hasarın derecesine bağlı olarak, hafif bir zayıflıktan tam bir felce kadar değişebilir.
          Brakial pleksus hasarı, çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir. En yaygın nedenler arasında doğum travması, trafik kazaları, spor yaralanmaları ve köprücük kemiği kırıkları yer alır.
          Brakial pleksus hasarı, genellikle cerrahi olmayan yöntemlerle tedavi edilir. Fizik tedavi ve rehabilitasyon, sinir fonksiyonunun geri kazanılmasına yardımcı olmak için önemlidir. Bazı durumlarda, sinir greftleme veya diğer cerrahi girişimler gerekli olabilir.




          lumbal plexus

          Lumbal pleksus, omuriliğin lomber bölgelerinden çıkan sinirlerin oluşturduğu karmaşık bir ağdır. Kalça, uyluk, diz, bacak ve ayağın hareketini ve duyusunu kontrol eder.

          Lumbal pleksus, belin alt kısmında, omuriliğin lomber bölgelerinde bulunur. Omurilikten çıkan beş lomber sinir, lumbal pleksusu oluşturur. Bu sinirler, kalça, uyluk, diz, bacak ve ayağa dağılarak kaslara ve deriye bağlanır.

          Lumbal pleksus, kalçanın döndürülmesi, uylukların kaldırılması, dizlerin bükülmesi, ayakların döndürülmesi ve ayak parmaklarının hareket ettirilmesi gibi hareketleri kontrol eder. Ayrıca, ağrı, sıcaklık, soğukluk, dokunma ve pozisyon gibi duyu bilgilerini beyne taşır.

          Lumbal pleksus hasarı, kalça, uyluk, diz, bacak ve ayağın hareketinde ve duyusunda kayba neden olabilir. Hasarın derecesine bağlı olarak, hafif bir zayıflıktan tam bir felce kadar değişebilir.

          Lumbal pleksus hasarı, çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir. En yaygın nedenler arasında trafik kazaları, spor yaralanmaları, omurga kırıkları ve doğum travması yer alır.

          Lumbal pleksus hasarı, genellikle cerrahi olmayan yöntemlerle tedavi edilir. Fizik tedavi ve rehabilitasyon, sinir fonksiyonunun geri kazanılmasına yardımcı olmak için önemlidir. Bazı durumlarda, sinir greftleme veya diğer cerrahi girişimler gerekli olabilir.

          Lumbal pleksus hasarı, ciddi bir durum olabilir, ancak zamanında tedavi ve rehabilitasyon ile çoğu hasta önemli ölçüde iyileşmektedir.

          Lumbal pleksusun yapısı ve işlevi şu şekilde özetlenebilir:
          • Lumbal pleksus, omuriliğin lomber bölgelerinden çıkan sinirlerin oluşturduğu karmaşık bir ağdır.
          • Kalça, uyluk, diz, bacak ve ayağın hareketini ve duyusunu kontrol eder.
          • Beş lomber sinir, lumbal pleksusu oluşturur.
          • Kalçanın döndürülmesi, uylukların kaldırılması, dizlerin bükülmesi, ayakların döndürülmesi ve ayak parmaklarının hareket ettirilmesi gibi hareketleri kontrol eder.
          • Ağrı, sıcaklık, soğukluk, dokunma ve pozisyon gibi duyu bilgilerini beyne taşır.
          Lumbal pleksus hasarı, kalça, uyluk, diz, bacak ve ayağın hareketinde ve duyusunda kayba neden olabilir.

          sacral plexus

          Sakral pleksus, omuriliğin sakral bölgelerinden çıkan sinirlerin oluşturduğu karmaşık bir ağdır. Pelvis, kalça, uyluk ve ayağın hareketini ve duyusunu kontrol eder.

          Sakral pleksus, omuriliğin beşinci lumbar (L5) ve birinci ila dördüncü sakral (S1-S4) sinirlerinden oluşur. Bu sinirler, pelvis, kalça, uyluk ve ayağa dağılarak kaslara ve deriye bağlanır.

          Sakral pleksus, aşağıdaki hareketleri kontrol eder:
          • Pelvisin döndürülmesi
          • Kalçanın ekstansiyonu (geriye uzatılması) ve fleksiyonu (öne eğilmesi)
          • Uyluğun fleksiyonu ve ekstansiyonu
          • Dizin fleksiyonu ve ekstansiyonu
          • Ayak bileğinin ve ayak parmaklarının hareketi
          • Sakral pleksus ayrıca, pelvis, kalça, uyluk ve ayağından gelen ağrı, sıcaklık, soğukluk, dokunma ve pozisyon gibi duyu bilgilerini beyne taşır.

          Sakral pleksus hasarı, pelvis, kalça, uyluk ve ayağın hareketinde ve duyusunda kayba neden olabilir. Hasarın derecesine bağlı olarak, hafif bir zayıflıktan tam bir felce kadar değişebilir.

          Sakral pleksus hasarı, çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir. En yaygın nedenler arasında doğum travması, trafik kazaları, spor yaralanmaları ve pelvis kırıkları yer alır.

          Sakral pleksus hasarı, genellikle cerrahi olmayan yöntemlerle tedavi edilir. Fizik tedavi ve rehabilitasyon, sinir fonksiyonunun geri kazanılmasına yardımcı olmak için önemlidir. Bazı durumlarda, sinir greftleme veya diğer cerrahi girişimler gerekli olabilir.

          Sakral pleksus hasarı, ciddi bir durum olabilir, ancak zamanında tedavi ve rehabilitasyon ile çoğu hasta önemli ölçüde iyileşmektedir.

          Sakral pleksusun yapısı ve işlevi şu şekilde özetlenebilir:
          • Sakral pleksus, omuriliğin sakral bölgelerinden çıkan sinirlerin oluşturduğu karmaşık bir ağdır.
          • Pelvis, kalça, uyluk ve ayağın hareketini ve duyusunu kontrol eder.
          • Beşinci lumbar (L5) ve birinci ila dördüncü sakral (S1-S4) sinirden oluşur.
          • Pelvisin döndürülmesi, kalçanın ekstansiyonu ve fleksiyonu, uyluğun fleksiyonu ve ekstansiyonu, dizin fleksiyonu ve ekstansiyonu, ayak bileğinin ve ayak parmaklarının hareketi gibi hareketleri kontrol eder.
          • Pelvis, kalça, uyluk ve ayağından gelen ağrı, sıcaklık, soğukluk, dokunma ve pozisyon gibi duyu bilgilerini beyne taşır.
          Sakral pleksus hasarı, pelvis, kalça, uyluk ve ayağın hareketinde ve duyusunda kayba neden olabilir.



          Omurilikteki Temel Yollar

          Omurilikte inen ve çıkan olmak üzere iki tip yol vardır.
          İnen Yollar: Bunlar beyinde yer alan üst merkezlerden omuriliğin ilgili segmentine motor uyarılar iletirler (kortikospinal yol).
          Çıkan Yollar: Bunlar periferden başlar ve omurilik ilgili segmentinden geçerek üst merkezlere duysal uyarılar taşırlar (spinotalamik yol, spinoserebellar yol).

          Spinal sinirler - nn. spinales 

          Radix posterior ( sensoria ) : Sulcus posterolateralis’den giren ve periferden duyuları getiren liflerin oluşturduğu yapıdır. Üzerinden ganglion spinale bulunur.

          Radix arterior ( motoria ) : Sulcus anterolateralis’den çıkarak medulla spinalis’i terk eden motor liflerinin oluşturduğu yapıdır.

          Sulcus anterolateralis’den spinal sinirlerin ön kökleri çıkar. Sulcus posterolateralis’den spinal sinirlerin arka kökleri girer.

          Radix arterior ve radix posterior’u oluşturan ifler , sulcus anterolateralis ve posterolateralis’de fila radicula denilen birkaç dal halinde bulunur.

          Radix arterior ve radix posterior foramen intervertebrale’de birleşerek spinal siniri oluşturur.

          Omurilik Zarları Arasındaki Aralıklar

          • Epidural aralık: Dura mater ile kemik arasındaki boşluktur. İçerisinde yağ dokusu ve damarlar bulunur. Epidural aralık, tıbbi uygulamalarda sıklıkla kullanılır. Örneğin, epidural anestezi, omurilik sıvısı içine ağrı kesici veya sakinleştirici ilaçların enjekte edilmesidir. Bu, ameliyat veya doğum sırasında ağrıyı kontrol etmek için kullanılır.
          • Subdural aralık: Dura mater ile arachnoidea mater arasındaki boşluktur. kafa travması sonucu kanama veya sıvı birikimine maruz kalabilir. Bu, subdural hematom veya subdural efüzyon olarak adlandırılır. Subdural hematom, beynin üzerine baskı yaparak beyin hasarına veya ölüme neden olabilir. Subdural efüzyon, beynin hareketini kısıtlayarak baş ağrısı, kusma ve bilinç bulanıklığına neden olabilir.
          • Subaraknoid aralık : arachnoidea mater ile pia mater arasındaki boşluktur. İçerisinde Beyin-Omurilik sıvısı - BOS bulunur.